Canalblog
Editer l'article Suivre ce blog Administration + Créer mon blog
Publicité
Sunar Yazicioglu
Sunar Yazicioglu
Publicité
15 octobre 2010

Samuel Butler

Samuel Butler

Samuel Butler (1835-1902) tanınmış İngiliz yazarlarındandır. Babası ve büyük babası kiliseye mensuptu. Kendisi de papaz olmak üzere yetiştirilmişken içinde beliren şüpheler yüzünden bu mesleğe girmedi. 1859 da Yeni Zelanda'ya giderek koyunculuğa  başladı. Bir taraftan da yazılar yazıyordu. İlk eseri memleketine gönderdiği mektuplardan meydana gelmiştir.
   Samuel
Butler bütün hayatı boyunca cebinde bir not defteri taşımak; gözlemlerinden, duyduklarından, düşündüklerinden dikkate şayan bulduklarını o deftere kaydetmek alışkanlığındaydı. Sonra bu notları düzenler, daha büyük bir deftere geçirir, fihristler, endeksler yapardı. Öldüğü zaman altı tane büyük not defteri bıraktı. Okuyacağınız bu notlar 1951 yılında basılan kitaptan alınmıştır:



   Yemeğe niyetlendiği kurbanlarıyla, yiyinceye kadar dost kalabilecek biricik hayvan insandır.

   
   Çok fazla doğru olmak doğru değildir. Çok fazla iyi olmak çok fazla kötü olmak kadar fenadır.


   "Tanrı sevgidir" den çok "Sevgi Tanrıdır" ibaresinden hoşlanıyorum.


   İnsan dokuz ay önce babasıyla kavga etmeğe başlar. Ayrı bir yere çıkması için babasını taciz etmeğe koyulur. Sonunda babanın canına tak der; ne hali varsa görsün diye onu defeder.

   Küçük bir oğlanla küçük bir kız Âdem’le Havva'nın bir resmini seyrediyorlardı.
   Birisi: "Acaba hangisi Adem, hangisi Havva?" dedi.
   Ötekisi: "Bilmiyorum" diye cevap verdi. "Üzerlerinde elbiseleri olsaydı bilecektim."


   İncilde hakikat olabilir. Fakat İncil hakikatten ve hakikat sadece İncilden ibaret değildir.


   Başlıca istediğim, kitaplarımı başkalarının odalarına sokmak, başkalarının kitaplarını kendi odama sokmamaktır.


   İsa yalnız bir defa ve birkaç saat için çarmıha gerilmişti. Bir de o zamandan beri İsa'nın sessiz sedasız çarmıha germekte olduğu yüz binleri düşünün.


   Hangi kaçık olsa doğruyu söyleyebilir. Ama iyi yalan söylemesini bilmek az çok aklı başında olan insanın işidir.


   Eserlerinize düşmanınız tarafından meydana getirilmiş gibi bakınız. Onu hayranlıkla seyrederseniz mahvolursunuz.


   Hey Allahım, insan Herbert Spencer'i bile okuyabiliyor.


   Alçakgönüllü, yumuşak insanları göklere çıkarmada pek fayda görmüyorum. Göklere çıkarıldılar mı kısa bir zaman sonra ne alçakgönüllülükleri ne de yumuşaklıkları kalır.


   Halk fikirlerini, etini, sütünü satın aldığı gibi satın alır. Esas aynıdır. Sütü dışarıdan almak inek beslemekten daha ucuza gelir; ama ekseriyetle süte su karıştırılmıştır.


   Azıcık hafiflik birçok ağır şeyleri batmaktan kurtarır.


   Her yeni fikirde çocuk doğurmadaki ıstırap ve tehlikeden bir şeyler vardır.


   Yalancıların en büyüğü, farkında olmadan yalan söyleyendir.


   En eski kitaplar, onları okumamış bir kimse için, henüz yeni çıkmış demektir.


   Dostluk para gibidir. Kolay kazanılır, güç korunur.


   Tanrım inanmıyorum. Yardım et de hep inanmayayım.

Publicité
Publicité
Commentaires
Publicité